Kulağa çok kârlı gelmiyor.
- That doesn't sound very profitable.
Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu.
- He looked for a profitable investment for his capital.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
- All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.
Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.
- Money lending is a profitable business in this country.
İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
- The business owner wants to maximize profit.
Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil murdered Layla for profit.
Umarım mülakat yararlı olur.
- I hope the interview would be of profit.
Her fırsattan yararlanmaya çalışın.
- Try to profit from every opportunity.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.
- A wise person profits by his mistakes.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
- Robert got a small proportion of the profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Samimiyetiniz kâr getirir.
- Your sincerity brings profit.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
- Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
- Although the economy is weak, some companies are still making a profit.
Kazançlar çok yüksekti.
- The profits were very high.
Reading such an enlightening book on the subject was of much profit to his studies.
... profitable corporations like Costco ...
... allow the functioning of viable, profitable news ...