profesör

listen to the pronunciation of profesör
Türkçe - İngilizce
professor

The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university. - Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip

With many students chatting, it was difficult to hear what the professor had to say. - Çok sayıda öğrenci konuştuğu için, profesörün söyleyecek neyi olduğunu anlamak zordu.

prof

He mocked the way the professor speaks. - O, profesörün konuşma şekli ile alay etti.

We tried to figure out the problem our professor had given us, but it seemed confusing. - Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.

lector
misafir profesör
adjunct professor
Türkçe - Türkçe
Üniversitede ve yüksek öğretim kuruluşlarında en üst aşamada olan öğretim üyesi
Üniversitede ve yüksek öğretim kuruluşlarında en üst aşamada olan öğretim üyesi: "Bu kırk yaşını geçmiş profesörleri ve ressamları kapıcı tanıyor."- P. Safa
profesör