Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

processed or perfected

listen to the pronunciation of processed or perfected
İngilizce - Türkçe

processed or perfected teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

finished
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

Raporunuz toplantı için zamanında bitmiş olacak mı? - Will your report be finished in time for the meeting?

finished
tamamlanmış

Çalışmanın Tom'a ait bölümü tamamlanmış değil. - Tom's part of the work isn't finished.

finished
{s} tamam

Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi. - Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.

Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi. - Tom finished off the ice cream that was in the freezer.

finished
(Bilgisayar) bitenler
finished
taşlanmış
finished
(Bilgisayar) tamamlandı

Araştırma tamamlandı mı? - The research is finished?

Programa göre proje tamamlandı. - They finished the project on schedule.

finished
(Bilgisayar) bitirildi

İşin dörtte üçü bitirildi. - Three-quarters of the work was finished.

Ev ödevi bitirildikten sonra, Tom yatmaya gitti. - His homework having been finished, Tom went to bed.

finished
mafiş
finished
bitik
finished
bitirilmiş

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti. - The picture has already been finished by him.

finished
tükenmiş
finished
tam

Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar. - They finished eighty miles' journey.

Belgeleri tamamladın mı? - Have you finished the papers?

finished
bitir

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

Raporu yazmayı bitirdim. - I finished writing the report.

finished
{s} işlenmiş
finished
(sıfat) bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
finished
{s} cilalı
finished
{s} hazır

Hazırlanmayı henüz bitirdin mi? - Have you finished packing yet?

Neredeyse hazır mısın? - Are you almost finished?

finished
{s} mükemmel
İngilizce - İngilizce
finished
processed or perfected

    Türkçe nasıl söylenir

    präsest ır pırfektıd

    Telaffuz

    /ˈpräsest ər pərˈfektəd/ /ˈprɑːsɛst ɜr pɜrˈfɛktəd/