probability, feasibility, chance, likelihood

listen to the pronunciation of probability, feasibility, chance, likelihood
İngilizce - Türkçe

probability, feasibility, chance, likelihood teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

possibility
olasılık

Tom'un tutuklanacağına dair küçük bir olasılık var. - There's a small possibility that Tom will be arrested.

Adamın öldürüldüğüne dair bir olasılık var. - There's a possibility that the man was murdered.

possibility
{i} imkân

Tom, şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. - Tom has been sentenced to life in prison without the possibility of parole.

possibility
{i} ihtimal

Tom birinin evini ateşte yakmış olması ihtimalini kabul edemedi. - Tom couldn't rule out the possibility that someone had lit his house on fire.

Tom hatalı olduğu ihtimalini düşünmeye bile isteksiz görünüyor. - Tom seems to be unwilling to even consider the possibility that he is wrong.

possibility
{i} olanak
possibility
olurluk
possibility
olabilirlik
possibility
gerçekleşmesi mümkün olan olay
possibility
olasılık/olanak
İngilizce - İngilizce
{i} possibility
probability, feasibility, chance, likelihood