price, rate; protective tax

listen to the pronunciation of price, rate; protective tax
İngilizce - Türkçe

price, rate; protective tax teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tariff
gümrük vergisi
tariff
tarife

Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir. - High tariffs have become a barrier to international trade.

Biz tarifeyi düşürmeyi umuyoruz. - We hope to lower the tariff.

tariff
{i} fiyat listesi
tariff
bildirmelik
tariff
(Ticaret) koruyucu gümrük vergisi
tariff
{i} gümrük

Bazı gümrük vergileri yüzde 60'a varıyordu. - Some of the tariffs were as high as sixty percent.

Cleveland yüksek gümrük vergilerinin yanlış olduğuna karar verdi. - Cleveland decided that high tariffs were wrong.

tariff
ithalât veya ihracat üzerine hükümetin koyduğu vergi
tariff
preferential tariff dost memleketlere uygulanan indirimli gümrük tarifesi
tariff
gümrük tarifesi yapmak
tariff
vergi koymak
tariff
(fiil)rgilendirmek, tarife uygulamak
tariff
tarife/vergi
tariff
tarife uygulamak
tariff
{i} (otel/motel/pansiyon için) tarife
tariff
{i} (ithalat/ihracat üzerine konulan) vergi
tariff
vergilendirmek
İngilizce - İngilizce
{i} tariff
price, rate; protective tax