Bu hafta yangın önleme haftası.
- This week is Fire Prevention Week.
Biz bir intihar önleme örgütüyüz.
- We are a suicide prevention organization.
Korunma tedaviden daha iyidir.
- Prevention is better than cure.
1967 yılında Kanada'da doğum kontrolü hala yasadışıydı; prezervatif sadece hastalıktan korunmak için satılırdı.
- Birth control was still illegal in Canada in 1967; condoms were sold only for the prevention of disease.
Önleyici tedbir daima en iyi çözümdür.
- Prevention is always the best solution.
Bu yangın önleme haftasıdır.
- This is Fire Prevention Week.
Bu hafta yangın önleme haftası.
- This week is Fire Prevention Week.
Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.
- This museum is equipped with a fire prevention system.
Tom kazayı önlemek için bir şey yapmış olamazdı.
- Tom couldn't have done anything to prevent the accident.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.
- Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
Onun olmasını engellemek için yapabileceğin bir şey yok.
- There's nothing you could've done to prevent that from happening.
O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.
- She tried to prevent the rumor from spreading.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
- Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.
Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
- The traffic accident prevented me from catching the train.
Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.
Dün onun gelmesini ne önledi?
- What prevented her from coming yesterday?
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Casca, be sudden, for we fear prevention. --Shakespeare.
The greater the distance, the greater the prevention. --Bacon.
With that he put his spurres vnto his steed, / With speare in rest, and toward him did fare, / Like shaft out of a bow preuenting speed.
I brushed my teeth to prevent them from going yellow.
... prevention or mitigation. ...