prevalent or widespread among a given class or area; common, usual

listen to the pronunciation of prevalent or widespread among a given class or area; common, usual
İngilizce - Türkçe

prevalent or widespread among a given class or area; common, usual teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

general
genel

Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez - Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi. - The labor unions had been threatening the government with a general strike.

general
avam
general
takribi
general
{i} tarikat lideri
general
{i} orgeneral
general
general delivery postrestant
general
halk

Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum. - I don't think we can trust the polls to tell us what the general populace thinks about the candidates.

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

general
{s} tahmini
general
{s} baş

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Başkan genel af ilan etti. - The president granted a general pardon.

general
umumiyetle
general
{s} umumi
general
(Tıp) Genel, umumi, generalis
general
general averagebüyük avarya
general
(Askeri) GENERAL: Konuşmalarda, her derecedeki generallere verilen sıfat
general
genel mahiyette
general
{i} general
general
(sıfat) genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
general
{s} yaygın
general
(isim) general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
İngilizce - İngilizce
general

The general opinion on Baz Luhrmann's overstuffed epic Australia seems to be that it throws in everything but the kitchen sink, and then tosses that in too, just to be sure.

prevalent or widespread among a given class or area; common, usual