Neden bize nereye gittiğini anlatarak başlamıyorsun?
- Why don't you start by telling us where you went?
Bütün gece hayalet hikâyeleri anlatarak uyanık kaldık.
- We stayed awake all night telling ghost stories.
Tekrar tekrar aynı hikayeyi anlatmaya devam etti.
- He kept on telling the same story over and over.
Tom fıkra anlatmada iyidir.
- Tom is good at telling jokes.
Onun ve Mary'nin Fuji dağına tırmandıkları zamanı Tom'un bana anlattığını hatırlıyorum.
- I remember Tom telling me about the time he and Mary had climbed Mt. Fuji.
Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.
- Tom isn't good at telling jokes.
Benim bu konuda ona canım bir şey söylemek istemiyor.
- I don't feel like telling her about it.
Tom'a ne olduğunu söylemenin nesi var?
- What's wrong with telling Tom what happened?