Köpeğim horlamayı kesmeyecek.
- My dog won't stop snoring.
Tom'un yüksek sesle horlaması beni bütün gece uyanık tuttu.
- Tom's loud snoring kept me awake all night.
Tom'u sınıfta horlarken duydum.
- I heard Tom snoring during the class.
Tom Mary'nin sınıfta horladığını duydu.
- Tom heard Mary snoring in class.
Tom hafifçe horlayarak yatakta uyuyordu.
- Tom was asleep in bed, snoring slightly.
Tom sessizce horlayarak, hamakta uyuyordu.
- Tom was asleep in the hammock, snoring quietly.