present participle of park

listen to the pronunciation of present participle of park
İngilizce - Türkçe

present participle of park teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

parking
{i} otopark

Tiyatronun arkasında bir otopark var. - There is a parking lot behind the theater.

Şu otoparkta arabasını çaldırdı. - He had his car stolen in that parking lot.

parking
park yapma

Park yapmak bir kâbustur. - Parking is a nightmare.

Saat ondan sonra bu plazada park yapmak yasaktır. - Parking in this plaza after ten o’clock is prohibited.

parking
park edecek yer/park etme
parking
koy/bırak/park et
parking
{i} park yeri

Tom bir park yeri bulamadı. - Tom couldn't find a parking place.

Tom arabasını park yerinden çıkardı. - Tom backed his car out of the parking space.

parking
{i} park

Tom dün öğleden sonra bir park cezası aldı. - Tom got a parking ticket yesterday afternoon.

İstasyonun önünde büyük bir park yeri vardır. - There is a large parking lot in front of the station.

İngilizce - İngilizce
parking
present participle of park