present participle of know

listen to the pronunciation of present participle of know
İngilizce - Türkçe

present participle of know teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

knowing
{s} bilen
knowing
{s} bilgili
knowing
agah
knowing
haberli
knowing
(Osmanlıca) muttali
knowing
bilgiç
knowing
{f} bil

Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı. - Tom accused Mary of not knowing how to love or how to accept someone's love.

Hangi takımın kazanacağını bilmek zor. - There is no knowing which team will win.

knowing
kurnaz
knowing
{s} kurnaz, açıkgöz
knowing
{i} bilinme

Ne olabileceği bilinmez. - There is no knowing what may happen.

Yarın ne olacağı bilinmez. - There is no knowing what will happen tomorrow.

knowing
(isim) bilme, alim, bilinme
knowing
şeytan
knowing
knowingly bilerek
knowing
(sıfat) açıkgöz, bilen, haberdar, kurnaz, becerikli, haberi olan, akıllı, bilgili, anlayan
knowing
kasten

Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı. - Tom and Mary nod at each other knowingly.

knowing
{s} çok bilmiş, şeytan
knowing
bile bile

Ne yaptığını bile bile geceleri nasıl uyuyorsun? - How do you sleep at night knowing what you've done?

knowing
{i} bilme

Hangi takımın kazanacağını bilmek zor. - There is no knowing which team will win.

Mary'nin ne zaman varacağını Tom'un bilmesi imkansızdı. - Tom had no way of knowing when Mary would arrive.

knowing
{s} anlayan
knowing
{s} akıllı
İngilizce - İngilizce
knowing
present participle of know