Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying them.
Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying him.
Tom bir market çantası taşıyarak içeri girdi.
- Tom came in carrying a grocery bag.
Tom üç şişe şarap taşıyarak odaya geldi.
- Tom came into the room carrying three bottles of wine.
Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu.
- Tom was carrying an armful of books.
O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
- She is carrying a backpack on her back.
Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
- A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.
Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
- I saw a soldier carrying a flamethrower.