O, atını fırçalamayı sever. - She loves brushing her horse.
O, atını fırçalamayı sever.
She loves brushing her horse.
Dün dişlerimi fırçalamadan yatmaya gittim. - Yesterday I went to bed without brushing my teeth.
Dün dişlerimi fırçalamadan yatmaya gittim.
Yesterday I went to bed without brushing my teeth.