preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old

listen to the pronunciation of preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old
İngilizce - Türkçe

preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

advanced
{s} ileri

O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor. - He is taking an advanced course in Esperanto.

O ileri öğrencilere İngilizce öğretiyor. - She teaches English to advanced students.

advanced
ileri düzeyde
advanced
(Ticaret) geliştirilmiş
advanced
(Bilgisayar) gelişmiş ileri
advanced
(Ticaret) tekamül ettirilmiş
advanced
{f} ileri git
advanced
{f} ilerle

Nehire doğru ilerlediler. - They advanced to the river.

Ordu düşmanın üzerine ilerledi. - The army advanced on the enemy.

advanced
öne al/ilerle
advanced
{f} ileri git: adj.gelişmiş
advanced
{f} ilerle: adj.gelişmiş
advanced
{s} modern
advanced
{s} öncü
advanced
{s} ilerlemiş

Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor. - His advanced age prevents him from getting a job.

advanced
{s} gelişmiş

Uzaylı, postbiyolojik ve gerçekten gelişmiş bir makinedir. - The alien is postbiological and is really an advanced machine.

Onların cihazı son derece gelişmiş. - Their equipment is extremely advanced.

İngilizce - İngilizce
{a} advanced
preferred, improved, asserted, moving forward, in front, old