Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
- I prefer to not talk about it.
Okumayı ve hayatta başarılı olmayı tercih ettiğim için eve geri dönmek istiyorum.
- I want to return home, as I prefer to study and to succeed in life.
Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.
- He'd prefer to go on Friday.
Çoğu kişi yağla yemek pişirmek yerine tereyağıyla yemek pişirmeyi tercih eder.
- Many people prefer to cook with butter instead of oil.
Kaliteyi miktara tercih ederim.
- I prefer quality to quantity.
Futbolu beyzbola tercih ederim.
- I prefer soccer to baseball.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.
- Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer.
one Master David Hume, who making some use of his purse, gave him Letters to his friends in Scotland to preferre him to King James.
I prefer tea to coffee.
Tiberius preferred many to honours in his time, because they were famous whoremasters and sturdy drinkers .
... actually that they've they'd always prefer to actually date the mathematics ...
... who prefer to be called Native American ...