Onun görüşü önyargısızdır.
- His opinion is free from prejudice.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
- The index rose 4% from the preceding month.