pref. before, previous; earlier, prior; in advance, beforehand

listen to the pronunciation of pref. before, previous; earlier, prior; in advance, beforehand
İngilizce - Türkçe

pref. before, previous; earlier, prior; in advance, beforehand teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pre
önek önce, ön
pre
ön

Onun görüşü önyargısızdır. - His opinion is free from prejudice.

O iki gün önceden vardı. - He arrived two days previously.

pre
(Askeri) POSITIONED WAR RESERVE MATERIAL REQUIREMENT, PROTECTABLE: KORUNABİLİR (MUHAFAZA EDİLEBİLİR), ÖNCEDEN İDHAR EDİLMİŞ HARP YEDEĞİ MALZEME GEREKSİNİMİ: Önceden idhar edilmiş harp yedeği malzeme gereksiniminin tedarik, fon ve envanter yönetimi amaçlarıyla korunan, muhafaza edilen kısmı
pre
önce

O iki gün önceden vardı. - He arrived two days previously.

Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı? - Has your neck thickened during the previous year?

pre
evvel
pre
öncesi

Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi. - Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.

İslam öncesi Araplar göçebeydiler. - The pre-Islamic Arabs were nomads.

pre
önceden

Biz önceden aperatifleri hazırladık. - We prepared snacks beforehand.

Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur. - It would be to your advantage to prepare questions in advance.

pre
önceki

Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz. - Complete the following form to know who you could have been in a previous life.

Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi. - The index rose 4% from the preceding month.

pre
pref. önce
pre
ön-
İngilizce - İngilizce
pre
pref. before, previous; earlier, prior; in advance, beforehand