O kesinlikle aradığımız adam.
- He is precisely the man we're looking for.
Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.
- That's precisely why I need to meet Tom.
Daha doğrusu, hayatın anlamı sorunudur.
- More precisely, it is the question of the meaning of life.
Artık ihtiyacın olan kesin olarak budur.
- That's precisely what you need now.
Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
- Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
Tam olarak ne yapıyorsun?
- What precisely are you doing?
Tom tam zamanında geldi.
- Tom arrived precisely on time.
Neden öyle düşündüğünü bana tam olarak söyle.
- Tell me precisely why you think so.
Tam olarak ne yapıyorsun?
- What precisely are you doing?
Ne hissettiğini tam olarak biliyorum.
- I know precisely what you are feeling.
... calculate precisely the tension on every single fragment of the Empire State Building, using ...
... Locating local businesses precisely is ...