İhtiyati önlemler gereksizdi.
- Precautionary measures were unnecessary.
Herhangi bir önlem almadım.
- I didn't take any precautions.
Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.
- I would have to take precautionary steps to keep him out.
O akıllıca bir tedbirdi.
- It was a wise precaution.
İhtiyati önlemler gereksizdi.
- Precautionary measures were unnecessary.
Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.
- I would have to take precautionary steps to keep him out.
Önlemler uygun olabilir.
- Precautions may be advisable.
Onlar yıkıcı kayıpları önlemek için küresel önlemlerin güçlendirilmesinin önemini doğruladılar.
- They confirmed the importance of strengthening global precautions in order to prevent devastating losses.
Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.
- I would have to take precautionary steps to keep him out.
İhtiyati önlemler gereksizdi.
- Precautionary measures were unnecessary.
The ancient philosophers treasured up their supposed discoveries with miserable precaution. -- John Henry Newman.