practical, pertaining to action, of practice

listen to the pronunciation of practical, pertaining to action, of practice
İngilizce - Türkçe

practical, pertaining to action, of practice teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pragmatic
pragmatik

Tom çok daha pragmatikti. - Tom was much more pragmatic.

Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum. - I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree.

pragmatic
sebep ile sonuç arasındaki bağlantıyı araştıran çalışma ile ilgili
pragmatic
pratik
pragmatic
{s} her şeye karışan
pragmatic
{s} bilgiçlik taslayan
pragmatic
pragmatic sanction hükümdar fermanı
pragmatic
{s} faydacı

Ben sadece faydacı davranıyorum. - I'm just being pragmatic.

pragmatic
(Tıp) Pragmatizm'le ilgili
pragmatic
{s} öğretici
pragmatic
{s} uygulamacı
pragmatic
{s} dogmacı
pragmatic
pragmatizme ait
pragmatic
{s} işgüzar
pragmatic
{s} eğitici
pragmatical
{s} öğretici
pragmatical
{s} her şeye karışan
İngilizce - İngilizce
{s} pragmatical
{s} pragmatic
practical, pertaining to action, of practice