Askerlerin daha güçlü silahları vardı.
- The soldiers had more powerful weapons.
Japonya Asya'da daha güçlü hale geliyordu.
- Japan was becoming more powerful in Asia.
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
O çiçeğin keskin bir kokusu var.
- That flower has a powerful smell.
Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.
- The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.
... more and more powerful each day. ...
... all of my music available to me wherever, whenever is extremely powerful. But for times ...