Havada beklenen değişikliklikten pikniğimizi erteledik.
- We postponed our picnic pending a change in the weather.
Toplantının neden ertelendiğini bilmiyorum.
- I don't know why the meeting was postponed.
Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.
- The athletic meet was postponed due to rain.
Futbol oyunu kötü hava yüzünden ertelenmişti.
- The football game was postponed on account of bad weather.
askerliği tecil edilmiş.
Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
- We had to postpone the gathering because of rain.
Oyunu ertelemek zorunda kalacağız.
- We will have to postpone the game.
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided to postpone his departure.
Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
- I postponed doing my housework for a few hours.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
- We should probably postpone the competition.
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided to postpone his departure.
Soğuk Savaş devam etti.
- The Cold War continued.
Tom üç yıl daha Fransızca çalışmaya devam etti.
- Tom continued to study French for another three years.
Sürekli desteğinize minnettarız.
- We appreciate your continued support.
Bir kelime başka dilden ödünç alındığı zaman, sık sık aynı anlama sahip olarak başlar; ancak her iki dilde de sürekli kullanımı ile, şimdi ayrı kelimeler farklı çağrışımları artırabilir.
- When a word is borrowed from another language, it frequently begins by having the same meaning; but with continued use in both languages, the now separate words may accrete disparate connotations.