Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
- Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
Sami polis merkezindeydi.
- Sami was at the police station.
Polis karakolu nerede?
- Where is the police station?
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
- She advised him to go to the police station, but he was afraid to.
Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.
- We always walk by the post office on the way to work.
Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
- I postponed doing my housework for a few hours.
Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
- Many students are looking for part-time jobs.
İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
- As businesses failed, workers lost their jobs.
Polis karakoluna gitmek zorundayım.
- I have to go to the police station.
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.