Bu nasıl mümkün olabilir?
- How is this possible?
Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
- For him it may be possible, but I'd never pass the test.
Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.
- All of us want to live as long as possible.
Onun yalan söylüyor olması mümkündür.
- It is possible that he is telling a lie.
Olası yan etkiler arasında bulanık görme ve nefes darlığı bulunmaktadır.
- Possible side effects include blurred vision and shortness of breath.
Tom ve Mary kendi sorunlarına olası bir çözüm ile geldiler.
- Tom and Mary came up with a possible solution to their problem.
Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı?
- Is it possible to travel at such a high speed?
Biraz yardım almadan bunu başarmanın olanaklı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think it's possible to do this without some help.
Jack'ın dışında muhtemelen hepimiz kötü yüzücüyüz.
- We are all poor swimmers with the possible exception of Jack.
Bugün Tom'un, toplantıya katılmayacağı muhtemeldir.
- It's possible Tom won't attend the meeting today.
Muhtemelen cevabı biliyor olabilir.
- She might possibly know the answer.
Hava yarın muhtemelen iyi olabilir.
- It may possibly be fine tomorrow.
Bu mümkün ama son derece düşük ihtimal.
- That's possible but highly unlikely.
Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.
- The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades.
Belki öğle yemeği yapamam.
- I can't possibly make lunch.
Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum.
- I see no other possible explanation.
Bunun tek bir makul açıklaması var.
- There's only one possible explanation.
Her mümkün durumu tahmin etmek imkansızdır.
- It's impossible to anticipate every possible situation.
O imkansız. Seninle aynı fikirde olmamalıyım. Bu çok mümkün.
- That's impossible. I must disagree with you. It's very much possible.
Jones and Smith are both possible for the opening in sales.
It's not just possible, it's probable.
Jones is a possible for the new opening in sales.
I couldn't possibly cheat on my wife.
This rare and possibly unique specimen must be conserved.
That story cannot possibly be true.
- That story can't possibly be true.
No decent human being could possibly think this.
- No decent human being could possibly believe this.
... possibly cap the prices?" >> HIGGINBOTTOM: That's a good question, CB. ...
... to try to get through them in as specific a way as we possibly can. ...