Benim ülkemde, şok edici bir düzeyde matematiksel cehalet var.
- In my country, there is a shocking amount of mathematical ignorance.
Takeo matematik problemlerini çözmeye dalmış.
- Takeo is engrossed in solving mathematical problems.
Matematiksel olarak her şey iyi. Ama benim için tamamen muhtemel görünmüyor.
- Mathematically, everything's good. But it seems completely improbable to me.
Benim ülkemde, şok edici bir düzeyde matematiksel cehalet var.
- In my country, there is a shocking amount of mathematical ignorance.
Einstein matematiksel bir deha idi.
- Einstein was a mathematical genius.