possible; probable, but not sure

listen to the pronunciation of possible; probable, but not sure
İngilizce - Türkçe
mümkün; olası değil emin
maybe
belki

Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım. - In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.

Belki de bir anlaşma yapabiliriz. - Maybe we can make a deal.

maybe
olabilir

Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz. - I think that maybe Tom and I could be friends.

Belki onlar mutlu olabilirler. - Maybe they can be happy.

maybe
haydi
İngilizce - İngilizce
maybe
possible; probable, but not sure