possessing firmness or fixedness; firm; hard; solid

listen to the pronunciation of possessing firmness or fixedness; firm; hard; solid
İngilizce - Türkçe

possessing firmness or fixedness; firm; hard; solid teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

consistent
{s} tutarlı

Sen tutarlı değilsin. - You are not consistent.

O, Slav mitolojisinde Yunan veya Roma mitolojilerindeki gibi böyle tutarlı bir düzen olmadığını söyledi. - He said, that the slavic mythology wasn't such a consistent system like greek or roman mythology.

consistent
{s} istikrarlı

Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi. - Our company decided for consistent fees.

consistent
{s} bağıntılı
consistent
{s} kalıcı
consistent
mütemadiyen
consistent
devamlı
consistent
(Gıda) özlü
consistent
sürekli

Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti. - He has consistently endeavored to help the poor.

Suç oranları son birkaç on yılda sürekli olarak düşüyor. - Crime rates have been consistently decreasing over the past few decades.

consistent
uygun
consistent
birbirini tutar
consistent
birbirini tutan
consistent
consistently devamlı olarak
consistent
birbirine uygun
consistent
aralarında mutabakat olan
İngilizce - İngilizce
consistent
possessing firmness or fixedness; firm; hard; solid