possessing charm and attractive

listen to the pronunciation of possessing charm and attractive
İngilizce - Türkçe
sahip çekici ve cazibeli
beautiful
{s} güzel

Ne güzel bir gökkuşağı! - What a beautiful rainbow!

Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir. - Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.

beautiful
{s} nefis
beautiful
zarif

O güzel ve ayrıca çok zarif. - She is beautiful, and what is more, very graceful.

Buz pateni zarif ve güzel olabilir. - Ice skating can be graceful and beautiful.

beautiful
gökçe
beautiful
{s} hoş

Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor. - Tom likes only beautiful girls.

Bir dağ sırtı eteğinde güzel bir şehirde yaşamak çok hoştur. - It's very pleasant to live in a beautiful city at the foot of a mountain ridge.

beautiful
beautifully güzel bir şekilde
beautiful
ahım şahım
beautiful
keleş
beautiful
gül gibi
beautiful
{s} (çok) güzel
beautiful
akça pakça
beautiful
{s} biçimli
beautiful
harika

Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek. - This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.

Piknik için harika bir gün, değil mi? - Isn't it a beautiful day for a picnic?

beautiful
çok iyi
beautiful
{s} tatlı

O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı. - She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.

Leyla şimdiye kadar tanıdığım en tatlı ve en güzel kızdı. - Layla was the sweetest and most beautiful girl I have ever met.

beautiful
ahu gibi
İngilizce - İngilizce
beautiful
possessing charm and attractive

    Heceleme

    possessing charm and at·trac·tive

    Türkçe nasıl söylenir

    pızesîng çärm ınd ıträktîv

    Telaffuz

    /pəˈzesəɴɢ ˈʧärm ənd əˈtraktəv/ /pəˈzɛsɪŋ ˈʧɑːrm ənd əˈtræktɪv/