The woman eats an orange.
- Kadın bir portakal yiyor.
There are no oranges on the table.
- Masanın üstünde hiç portakal yok.
We have an orange tree.
- Bir portakal ağacımız var.
Before bearing fruit, orange trees bloom with orange blossoms.
- Meyve vermeden önce, portakal ağaçları turuncu çiçekleri ile çiçek açar.