Gelemedi çünkü hastaydı.
- No pudo venir porque estaba enfermo.
O mutfakta, çünkü yemek yapıyor.
- Ella está en la cocina porque está preparando la cena.
O, hasta olduğu için gelemedi.
- Ella no pudo venir porque estaba enferma.
Çok tuzlu olduğu için deniz suyunu içemezsin.
- No puedes beber agua del mar porque es demasiado salada.