Bu soğuk değil, sıcak.
- This is hot, not cold.
Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Don't use all the hot water.
Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.
- Never rub your eyes after cutting a hot pepper.
Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
- Tom put too much hot sauce on his pizza.
Keşke sınıfımda bazı ateşli kızlar olsa.
- I wish there were some hot girls in my class.
Tom Mary'ye ateşli olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that he was hot.
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
- The fresh strawberries went like hot cakes.
Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
Sen inanılmaz seksisin.
- You're incredibly hot.
Bu kız gerçekten seksi.
- This girl is really hot.