Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
- Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Young people like popular music.
- Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.
The singer is popular among young people.
- Şarkıcı genç insanlar arasında popülerdir.
Young people like popular music.
- Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.
Tom is quite knowledgeable about modern popular music.
- Tom modern popüler müzik hakkında oldukça bilgili.
It's an unpopular idea.
- O popüler olmayan bir fikir.
Tom was the most unpopular boy in high school.
- Tom lisede en popüler olmayan çocuktu.