Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.
- Tom said he couldn't clean the pool tomorrow afternoon.
Tom ve Mary havuzu olan bir ev satın almakla ilgilenmiyorlar.
- Tom and Mary aren't interested in buying a house with a pool.
If you want to play pool or darts this bar has it all - Bilardo yada dart oynamak istersen bu bar tam aradığın yer.
game played on a billiard table with a cue ball and 15 other balls that are driven into pockets.
Yüzme havuzu halka açık.
- The swimming pool is open to the public.
Yüzme havuzuna daldı.
- She dived into the swimming pool.
Tom, çocuklarıyla birlikte havuzda yüzüyor.
- Tom is swimming with his kids in the pool.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
Tom bilardo masasına uzandı.
- Tom went over to the pool table.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
He plays pool at the billiard houses. --Thackeray.
The sleepy pool above the dam. --Tennyson.