Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

politic; wise; also, artful

listen to the pronunciation of politic; wise; also, artful
İngilizce - Türkçe

politic; wise; also, artful teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

political
{s} siyasal

Feministler tüm cinsiyetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik eşitliğine inanırlar. - Feminists believe in the political, social, and economic equality of all genders.

Birçok Amerikalı için, iki partili siyasal sistem doğal görünüyor. - To many Americans, a two-party political system seems natural.

political
politik

O bütün politik gücünü kaybetti. - He had lost all political power.

Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu. - This political problem gave rise to hot discussions.

political
siyasi

Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı. - Lincoln greeted his former political rival.

Parti liderleri siyasi reform için bir öneriyi tartışıyorlar. - Party leaders are hammering out a proposal for political reform.

political
{s} hükümet

Zalim hükümetler sık ​​sık siyasi rakiplerini hapsederler. - Tyrannical governments frequently imprison their political opponents.

Acımasız hükümetler sık ​​sık siyasi muhaliflerini cezaevine sokarlar. - Tyrannical governments frequently put their political opponents in prison.

political
devlete ait
political
politikayla ilgilenen
political
siyasal bilgiler
political
{s} devlet

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler. - Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.

political
{s} devlete/hükümete ait
political
siyasi bir partiyepolitical agent siyasi delege
political
politicallysiyaset bakımından
political
siyasete ait
İngilizce - İngilizce
political