Affedersiniz, boş olduğunu düşündüğüm için odaya girdim.
- Pardon me, I came in because I thought the room was free.
Affedersiniz, Bu yerin isme ne?
- Pardon me, what's the name of this place?
Geç kaldığım için bağışlayın.
- Pardon me for coming late.
Afedersiniz, tuvaletiniz nerede?
- Pardon me, where is your restroom?
Afedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
- Pardon me, do you speak English?
Pardon me, I didn't hear you.