O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
- He had decided on a new policy.
Amerika bir zamanlar soyutlanma politikasını tercih etti.
- America once favored a policy of isolationism.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil.
- Your plan is not in line with our policy.
Dan'ın altı yüz bin dolar değerinde hayat sigortası poliçesi vardı.
- Dan had a life insurance policy worth six hundred thousand dollars.
Dan'ın hayat sigortası poliçesi vardı.
- Dan had a life insurance policy.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Bu bizim ilkelerimizi ihlal eder.
- That would violate our policy.
These bitter accusations might have been suppressed, had I with greater policy concealed my struggles, and flattered you.
... But the policies he's put in place from Obamacare to Dodd-Frank to his tax policies ...
... policies. Mr. President, all of the increase in natural gas and oil has happened on private ...