O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
- He had decided on a new policy.
Federalist liderler Jefferson'ın politikasını kınadı.
- Federalist leaders denounced Jefferson's policy.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil.
- Your plan is not in line with our policy.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Dan'ın altı yüz bin dolar değerinde hayat sigortası poliçesi vardı.
- Dan had a life insurance policy worth six hundred thousand dollars.
Bu bizim ilkelerimizi ihlal eder.
- That would violate our policy.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
These bitter accusations might have been suppressed, had I with greater policy concealed my struggles, and flattered you.
... because we've had four years of policies being played out. And the president's right ...
... dropped out of the workforce. The president has tried, but his policies ...