Şu genç çocukların polislerden daha hızlı koşabileceğine inanmak saçmadır.
- It is absurd to believe that young children can run faster than policemen.
Sadece binanın önünde duran insanlar polis.
- The only people standing in front of the building are policemen.
Polise yol tarifi sordum.
- I asked a policeman for directions.
Polis vurularak öldürüldüğünde izinliydi.
- The policeman was off duty when he was shot to death.
Polis memuru Dan'in sürücü belgesine el koydu.
- The policeman confiscated Dan's driver's license.
Tom emekli bir polis memuru.
- Tom is a retired policeman.