police officer

listen to the pronunciation of police officer
İngilizce - Türkçe
polis memuru

Noktada on polis memuru vardı. - There were ten police officers on the spot.

Bir polis memuru onunla konuşuyor. - A police officer is talking to her.

sakçı memuru
(Askeri) TEMİZLİK SUBAYI: Bir ordugah mevkii veya garnizonu temiz ve derli toplu tutmak üzere komutan tarafından görevlendirilmiş subay,. Bu terimi, askeri inzibat subayı anlamına gelen (military police officer) ile karıştırmamalıdır
polis

O, bir polis memuru oldu. - She became a police officer.

Polis memurları mavi üniforma giyer. - Police officers wear blue uniforms.

cop
{i} polis memuru

Bir polis memuru olduğunu Tom'a söyleme. - Don't tell Tom you're a cop.

cop
{i} tutuklama
cop
{i} konik iplik yumağı
cop
performans katsayısı
cop
yumak
cop
kops
cop
aynasız
cop
sakçı
a police officer
Bir polis memuru
copper, police officer (derogatory)
bakır, polis memuru (aşağılayıcı)
copper, police officer (slang)
bakır, polis memuru (argo)
police officers
polisler
cop
oyunbozanlık etmek
cop
konik iplik yumağ
cop
f aşırmak
cop
(fiil) yakalamak; enselemek; çalmak; aşırmak
cop
{f} çalmak
cop
{f} enselemek
cop
cop yakala
cop
cop out argo çekilmek
cop
{i} polis

Polisler Tom'un kim olduğunu biliyor. - The cops know who Tom is.

Onun gibi polislerden nefret ederim. - I hate cops like him.

cop
i., k.dili. polis, aynasız
cop
(Tekstil) kops, masura Açıklama: Kops; masuranın fitil ile dolmuş halinin ismidir
İngilizce - İngilizce
police officer