You should feel flattered.
- Pohpohlanmış hissetmelisin.
I must say I'm flattered.
- Pohpohlanmış olduğumu söylemeliyim.
A flattering friend is your worst enemy.
- Pohpohlayan bir arkadaş senin en kötü düşmanındır.
Tom was flattered by Mary's attention.
- Tom Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı.
I suppose I should be flattered.
- Sanırım pohpohlanmalıyım.