pohpohlama

listen to the pronunciation of pohpohlama
Türkçe - İngilizce
rose water
incense
flattery
palaver
adulation
sugarplum
soft soap
blarney
{i} flattering
pohpohlamak
{f} flatter

I wanted to flatter her. - Onu pohpohlamak istedim.

She wanted to flatter me. - O beni pohpohlamak istedi.

pohpohla
{f} flattering

A flattering friend is your worst enemy. - Pohpohlayan bir arkadaş senin en kötü düşmanındır.

pohpohlamak
oil
pohpohla
flatter

Tom was flattered by Mary's attention. - Tom Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı.

I must say I'm flattered. - Pohpohlanmış olduğumu söylemeliyim.

pohpohlamak
sweeten
pohpohla
Pamper
pohpohlamak
palaver
pohpohlamak
incense
pohpohlamak
sweet talk
pohpohlamak
to flatter

I wanted to flatter her. - Onu pohpohlamak istedim.

She wanted to flatter me. - O beni pohpohlamak istedi.

pohpohlamak
adulate
pohpohlamak
butter up
pohpohlamak
lay it on
pohpohlamak
lay it on thickly
pohpohlamak
to flatter, praise (someone) fulsomely
pohpohlamak
lay it on with a trowel
pohpohlamak
(Fiili Deyim ) sweeten up
pohpohlamak
{f} pamper
Türkçe - Türkçe
Pohpohlamak işi
Pohpohlamak
pehpehlemek
pohpohlamak
Birini, yüzüne karşı gereğinden çok övmek, koltuklamak, pehpehlemek: "Yaparsın, edersin diye adamı pohpohladılar, borca soktular."- R. N. Güntekin
pohpohlamak
Birini, yüzüne karşı gereğinden çok övmek, koltuklamak; pehpehlemek
pohpohlama