O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Ömrümün en iyi yıllarını senin için harcamak istemiyorum..
- I do not want to waste the best years of my life for you.