İki kızımız ve iki oğlumuz var.
- We have got two daughters and two sons.
İnanıyorum, onun iki oğlu var.
- He has two sons, I believe.
O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
- He distributed his land among his sons.
O, oğullarının her birine para verdi.
- He gave money to each of his sons.