Tom buradaki sıcak ve bunaltıcı yazlara dayanamıyor bu yüzden dağlara gidiyor. - Tom can't stand the hot and muggy summers here, so he heads for the mountains.
Yazlar Kyoto'da çok sıcaktır. - Summers are very hot in Kyoto.
İngilizce - İngilizce
plural form of summer teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı