plural form of part

listen to the pronunciation of plural form of part
İngilizce - Türkçe

plural form of part teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

parts
{i} bölge

Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur. - This flower is found in different parts of Hokkaido.

Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur. - French is spoken in France and in some parts of Italy.

parts
(Askeri) PARÇALAR: Bir malzeme kaleminin başlıca unsurları, aksamı veya tali komple parçaları. Parçalar; yıpranmış, hasara uğramış, kaybolmuş veya tahrip edilmiş unsurları değiştirmek suretiyle malzemeyi sağlam bir duruma getirmek için yedekte bulundurulurlar
parts
{i} parçalar

Yedek parçaları birer birer inceledi. - He examined the spare parts one after another.

Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor. - The repair bill includes parts and labor.

parts
{i} yetenek
parts
{i} semt

Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır. - A gang of thieves works these parts.

parts
(Bilgisayar) parça

Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor. - Tom is making spare parts in a car factory.

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir. - This factory manufactures automobile parts.

İngilizce - İngilizce
parts
plural of part
parts
plural form of part

    Heceleme

    plu·ral form of part

    Türkçe nasıl söylenir

    plûrıl fôrm ıv pärt

    Telaffuz

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv ˈpärt/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv ˈpɑːrt/