Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Onlardan bir sürü şey vardı.
- There were lots of them.
Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var.
- There are lots of things I haven't told you yet.
They purchased all of the adjacent lots.