Tom'un canı gerçekten Mary ile satranç oynamak istemiyor. - Tom didn't really feel like playing chess with Mary.
Tom'un canı gerçekten Mary ile satranç oynamak istemiyor.
Tom didn't really feel like playing chess with Mary.
Satranç oynamaktan hoşlanmıyorum ve hiç oynamadım. - I don't enjoy playing chess and I never have.
Satranç oynamaktan hoşlanmıyorum ve hiç oynamadım.
I don't enjoy playing chess and I never have.