Gitar çalmak istiyorum.
- I want to play the guitar.
Hobim gitar çalmaktır.
- My hobby is playing the guitar.
Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
- Daddy, may I go out and play?
Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
- The baby is playing with some toys.
Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin.
- The play was very amusing; you ought to have gone there.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Mahjong oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play mahjong?
DVD oynatıcı, video kaset oynatıcının yerini aldı.
- The DVD player replaced the videotape player.
Videoyu oynatabilmeniz için yazılımınız güncel olmalı.
- Your software should be up-to-date to play the video.
Tenis oynamak eğlenceli.
- It's fun to play tennis.
Bir köpek yavrusu ile oynamak çok eğlenceli.
- It is great fun to play with a puppy.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Mahjong oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play mahjong?
Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.
- I don't know the theater play, but I know the author well.
Bir oyun izlemek için hepimiz tiyatroya gittik.
- All of us went to the theater to see a play.
Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
- Sami's band was playing a show in Cairo.
Tom şakayla Mary'nin kolunu yumrukladı.
- Tom playfully punched Mary's arm.
Onlar çok şakacıydılar.
- They were so playful.
Şimdi gitar çalıyorum.
- I am playing the guitar now.
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- How well can you play guitar?
Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı.
- She played a part in the women's lib movement.
Olayların akışına göre hareket edelim.
- Let's play that by ear.
Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?
- Do you usually use a pick when you play the guitar?
Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.
- Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.
O, kahramanı benden daha iyi oynadı.
- She played the heroine better than I.
Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
- Resident Evil 4 is one of the best games I have ever played.
Who's playing now?.
Her proper face / I not descerned in that darkesome shade, / But weend it was my loue, with whom he playd.
I've practiced the piano off and on, and I still can't play very well.
We had to play for an hour, so that meant that we didn't have time to play and joke around.
The rarity of male domination in fantasy play is readily explained.
Instead, they played dumb, remained silent, and did their classwork.
Too much play in a steering wheel may be dangerous.
You can play the DVD now.
No part of the brain plays the role of permanent memory.
My son thinks he can play music.
play games.
Can you play an instrument?.
... So that song can be played on the piano, but it's actually ...
... have played a very good groans welcome ...