play the violin or fiddle

listen to the pronunciation of play the violin or fiddle
İngilizce - Türkçe

play the violin or fiddle teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fiddle
vakit geçirmek, oyalanmak
fiddle
{i} keman

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary.

Dans edenler kemancıya ödemek zorundadır. - They that dance must pay the fiddler.

fiddle
{f} keman çal

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary does.

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary.

fiddle
(Denizbilim) iğne
fiddle
amaçsızca oynamak
fiddle
üçkağıt yapmak
fiddle
keman çalmak
fiddle
dolandırıcılık
fiddle
oyuncak etmek
fiddle
{f} ayrıntılarla ilgilenmek
fiddle
saçma
fiddle
(isim) keman, dalavere, katakulli, üçkâğıt
fiddle
{i} üçkâğıt
fiddle
{f} dalavere yapmak
fiddle
(fiil) keman çalmak, vaktini boşa harcamak, aylaklık etmek, ayrıntılarla ilgilenmek, üzerinde oynama yapmak, dalavere yapmak
fiddle
boş lâf
fiddle
{f} üzerinde oynama yapmak
fiddle
{i} katakulli
play the violin
keman çalmak
İngilizce - İngilizce
fiddle
play the violin or fiddle

    Heceleme

    play the vi·o·lin or fid·dle

    Türkçe nasıl söylenir

    pley dhi vayılîn ır fîdıl

    Telaffuz

    /ˈplā ᴛʜē vīəˈlən ər ˈfədəl/ /ˈpleɪ ðiː vaɪəˈlɪn ɜr ˈfɪdəl/