O iş yerindeki atmosfer çok kapsayıcı değil.
- The atmosphere in that workplace is not very inclusive.
Tüm Amerikan işçilerinin yaklaşık yarısının iş yeri emeklilik tasarruf planına girişleri yok.
- About half of all American workers do not have access to workplace retirement savings plan.
Aşk işyerinde her zaman olur.
- Love happens in the workplace all the time.
İşyerindeki kültürü nasıl tanımlardın?
- How would you describe the culture of your workplace?
Wienczysława, işyerindeki en güzel esmerdir.
- Wienczysława is the most beautiful brunette in the workplace.
Sami ve Leyla'nın karşılaşmaları işyerleri ile sınırlıydı.
- Sami and Layla's encounters were limited to their workplace.