place; situation

listen to the pronunciation of place; situation
İngilizce - Türkçe

place; situation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

where
nereye

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your father went?

Ona nereye gittiğini sordum. - I asked him where he was going.

where
nerede

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle. - Please tell me where you will live.

where
z. nerede; nereye; nereden: Where do you live? Nerede oturuyorsun? Where are you going? Nereye gidiyorsun? Where'd you get that shirt? O Where do you hail from? Nerelisin?/Nereden geldin?
where
diği yerde
where
{i} nere

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your father went?

Demiryolu istasyonu nerede? - Where is the railroad station?

where
q.nerede: wh.yer
where
nereden

Nereden iyi bir vergi avukatı bulabilirim? - Where can I get hold of a good tax lawyer?

Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik. - We anticipated where the enemy would attack.

where
da
where
Konumu

Harita üzerindeki konumumuz neresidir? - Where is my position on the map?

where
(Bilgisayar) koşul
where
-dığı yerde
where
hani

Hani küçük prensesim? - Where's my little princess?

where
Xyer
where
durum

Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır. - There are some cases where this rule does not apply.

Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır. - There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.

where
{i} yer

Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir. - Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. - Where there's smoke there's fire.

where
müdavimi olunan
İngilizce - İngilizce
where
place; situation